yeraltıedebiyatı

__________________________________________________________

yeraltıedebiyatı
beş para etmez hikayeler | hoşa gitmeyecek anılar | uyduruk şiirler |
her şeye rağmen | hayatta kalma mücadeleleri |
açılmayan yerler | verilmeyen haklar | görülmeyen şeyler |
köşebaşı kavgaları | bi sarımlık cigaralar | yalnızlık |
anlatamayış | arayamayış | bulamayış | ve daha niceleri
-uzaklaş, durma kaç!

__________________________________________________________

19 Eylül 2012 Çarşamba

sigara 2






Dumana karışır, uçar gider ruhun.
Geriye kalan bedenin, ezilmiş bir izmarit kadardır.





Anlatılamayanlar, en ücra köşelerde, kelimelerin bile erişemediği diyarlarda saklanan onlar. Herkesin içinde vardır böyle ip cambazları. Çok aksidirler onlar, oldukça yetenekli ve acımasızdırlar. Bilmezsin tam olarak neye benziyor, içimde barındırdığım bu melamet ne - bilemezsin. Bu madalyonun görünmeyen gizli yüzüdür. Bunlar hakkında net olarak konuşamıyorum, diğer yüze geçelim.

O, aslında küçücük ama içine sonsuz kavramını sığdırdığın zihnin, aklın, düşünsel faaliyetlere harcar bütün varlığını. O kafanın içinde ideolojiler, fikirler, devrimler, reformlar, eleştiriler.. uçuşurlar süratle. O kaos muntazamdır, düzensizlik düzenidir aslında zihninde olan. Eğer az çok düşünüyorsan ve rahatsızsan bir şeylerden, aynı şeyleri değiştirecek gücünün olmaması senin çaresizliğindir. Yine bu da; aslında binbir yüzü olan çaresizlik muammasının bir yüzüdür.

Diğer bir yüzü ise, dibe vuramamaktır. Dibe vuramamak, dibe vurmaktan çok daha kötüdür. Askıda kalırsınız, ne aşağı ne yukarı, ikilemler insanları delirtebilir. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın o ayak bir türlü değmez zemine. Ve sonra, asıl nedeni bulamadığınızda usanırsınız, her şeye boş verir vazgeçersiniz. Her şeyden, dahası kendinizden. Ruhen de bedenen de gücünüz kalmaz hiçbir şeye. Bu gerçekten kötüdür.

Sonra beklersiniz, bir el, bir can simidi, bir kurtarıcı. Ve bu fırsat ayağınıza kadar geldiğinde geri tepersiniz. Çünkü cesaret edemezsiniz tekrardan başlamaya, tekrardan yüzmeye korkarsınız. Bulunduğunuz yer, o lanet yerden çıkmaya korkarsınız. Bu korkunun nedeni, aynı zamanda cesaretsizliğin, tekrar o iğrenç yere geri dönme ihtimalidir. Evet tam olarak bundan korkarsınız, ya tekrardan geri düşersem oraya?

Bir diğer neden ise; size uzatılan eli de bu bataklığa çekme ihtimalinizdir. Bir çeşit kaybetme korkusu. Bu diğer nedenden daha kötüdür. Son derece özensiz, rastgele ve zorla yazılan bir yazı daha bitti.

sözlerime burada son

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder