
not: şu saçmasapan dünyada umursanmaya değer hiçbir şey yok.
not: bir şeyi keşfetmeye başladıkça o şeyden nefret ediyorsunuz, bunu biliyorum.
not: hiçkimse sizi tam olarak anlamayacak, boşverin!
not: her haltımız sahte. insanlık olarak bitmiş durumdayız. böyle bir ortamda bana iyimser tablolar çizmeyin lütfen.
not: ben kendi kendimin kafesi olmayı başarmış bir aptalım. kendimi kendime hapsettim!
ve siz insanlar asla benim bir şey hissetmemi sağlayamayacaksınız. hatta bana ulaşamayacaksınız bile!
not: kalıp da yaşamaya değer bir dünya değil burası.
not: ve özlem duyduğumuz şeyin ne olduğunu bile bilmiyoruz.
not: bütün değer yargılarımız paraya indirgendi. parası olan ahlaklı(!) demektir! parası olan iyidir(!), güzeldir(!).
oysa para, günahın ta kendisiydi! şu an dünyada dolaşan hiçbir para masum değil.
not: geliştikçe batıyoruz. ne çelişki ama!
not: ve sistem denilen zımbırtının kendisi de bizim insan olmamıza izin vermiyor.
"bir an önce canavarlaşmalısın, hayatta kalmak için canavarlaş!"
not: peki bir şeyleri değiştirebilir miyiz? bilmiyoruz. çünkü bize böyle bir fırsat asla verilmedi, buna dair hiçbir halt öğrenmedik. bu yüzden neleri değiştirebileceğimiz hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok.
not: bize "ya sisteme adapte olursun ya da dişlilerin arasında parçalarına ayrılırsın. seçimini yap!" dendi sadece.
BÜTÜN İNSANLIĞI BİR AN ÖNCE DELİRMEYE DAVET EDİYORUM!
not: küçük özgürlük alanları yaratıp, bizleri onların içine hapsettiler.
"bu küçük alan içinde istediğin şeyi 'seçebilirsin.' izin veriyoruz. ama tabiiki seçenekleri biz belirleyeceğiz. burada yaşa, çalış, ve öl. özgürsün. sakın dışarıya çıkma!"
not: suni özgürlük alanları içerisinde bütün dinamizmimizi harcayıp, bizleri gerçek hayatımızın edilgen kahramanları yaptılar.
not: "hiçbir şeyi değiştiremezsin ve değiştirmeyi dahi teklif edemezsin. çünkü sen devletin özgür olduğuna inandırdığı bir kölesin."
not: hepimiz köleyiz.
not: oysa O, bana; dünyayı olduğu gibi, sınırları çizilmiş ve en ufak noktasına kadar idare altına alınmış şekilde kabul etmek zorunda olmadığımı, istediğim şekilde değiştirebileceğimi söylemişti.
işte bu kadar deliydi.
ve ben ona inanmıştım.
ve şimdi ben de bir deliyim.
not: tek kurtuluşumuz bir an önce delirmektir.
son: bugün de aradık kendimizi ve yine bugün de bulamadık.
SEN KİMSİN?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder